15 Ağustos 2007 Çarşamba

D Harfi İle Başlayan Kız Bebek İsimleri

Dal : ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Dalince : dal gibi ince yapılı, narin, ince dal
Damla : Bir sıvının küçük parçacığı
Defne : defnegillerden, anayurdu Anadolu olan ve özellikle Ege Bölgesin'nde bol yetişen Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil kalan bir ğaç
Değer : bir şeyin ya da bir kimsenin taşıdığı yüksek nitelikler; bir şey için biçilen eder
Demet : ekin, çiçek gibi bitkilerin birkaçının yada bir bölümünün bir arada bağlanmış biçimi
Deniz : Yeryüzünün 3/4'ünü oluşturan tuzlusu tabakası
Denizhan : deniz gibi geniş ve han, sultan gibi güçlü
Derin : Dibi yüzeyinden yada ağzından uzak olan, derinliği olan; Çok içten gelen ve içe işleyen
Derya : Deniz, çok bol, gönül
Destan : Kahramanlık olaylarını konu alanşiir
Deste : Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin birarada bağlanması
Devin : hareket; hareket et, hareketli ol
Devrim : kısa zaman içinde, olumlu yönde önemli niteliksel değişmelere yol açan devinim
Dicle : kaynağı kuzeydoğu Anadolu'da bulunan, ülkelerimizden sonra Irak topraklarından Geçerek denize dökülen büyük ırmak
Diclehan : Dicle Irmağı'nın ve eski Türklerde kağana bağlı küçük devlet başkanı demek olan "han" sözcüğünün oluşturduğu birleşik sözcük
Dide : Göz (Arapça)
Didem : Dide ,Göz: Didem= Gözüm
Dikilerek : oluşturulan ağaçlık, çam ve başka ağaçların gövdeleri
Dikmen : koni biçiminde sivri tepe; dağların en yüksek yeri; doruk, yayla, dik yerdeki orman;
Dilan : Gönül dostu, gönüldaş
Dilara : Gönül alıcı, sevgili
Dilay : Göğe ışık saçan Ay kadar güzel
Dilege : güzel konuşan kimse
Dilek : dilenilen şey, istek
Diler : dileyen,isteyen
Dilge : Tatli dilli
Dilhan : İçten gönülden söyleyen
Dilmen : dilci, dil bilen
Dilruba : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
Dinçay : "güçlü, gücü ve sağlığı yerinde olan" anlamına gelen "dinç" sözcüğü İle dünyamızın uydusu Ay'dan oluşan bir ad
Dinçel : Güçlü el.
Diniz : sessiz, durgun, dingin, sakin
Diren : harmanda sapları yaymaya yarayan uzun çatallı ağaçtan yapılmış araç
Diril : "dirilmek"ten buyruk; el dokuması bez
Dirim : canlılık, dirilik, sağlık, yaşam
Doğa : canlı ve cansız nesnelerden oluşan varlığın tümü; Kendi kendini sürekli olarak yeniden yaratan ve değiştiren güç; yaratılış
Doğanay : doğmuş olan Ay, yeni doğan Ay (genellikle ayın birkaç günü İçinde doğan çocuklara verilir)
Doğangün : doğmuş olan gün, yeni doğan Güneş (Güneş doğarken doğmuş olan çocuklara verilir)
Doğay : Ay gibi doğ, Ay olarak doğ; doğa, tabiat
Doğu : Güneş'in doğduğu yön
Dolunay : Ay'ın dolun durumu, Ay'ın bütünüyle parlak olduğu zamanki hali, Ay'ın her ayın ortalarında aldığı dolgun görünüm
Domurcuk : çiçek verecek olan gonca; bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap çiçek ya da birçok yaprak olan kabartı, tomurcuk
Dora : bir dağın en yüksek yeri, doruk
Doruk : bir dağın, bir tepenin, yüksek bir yerin, tepesi, en yüksek yeri
Döndü : Henüz evlenmemiş kız
Duru : bulanık olmayan, açık, temiz
Durugül : arı duru ve gül gibi güzel
Durusel : bulanık olmayan sel
Durusu : bulanık olmayan, dalgasız, pırıl pırıl ve dibi görünen su; temiz su
Duygu : His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
Duygun : çok duygulu, duyarlı
Duysal : duyularla ilgili olan, duygulu, duygusal
Dünya : Yeryüzü
Dürdane : İnci tanesi
Dürriye : İnci gibi parlayan